Yağmur bir hafta sürdü.
- The rain lasted a week.
Eve dönerken yağmura yakalanmıştım.
- I was caught in the rain on my way home.
Bence yarın yağmur yağmayacak.
- I think it won't rain tomorrow.
Eğer yağmur yağarsa kalacağım.
- I'll stay if it rains.
Tekrar yağmur yağdırmak için kaç tane kurbanlık kuzuya ihtiyacımız var?
- How many sacrificial lambs do we need to bring the rain back?
Pazardan beri yağmur yağmaktadır.
- It has been raining since Sunday.
İki gündür yağmur yağmaktadır.
- It has been raining for two days.
Bombs rained from the sky.
It will rain today.
The boxer rained punches on his opponent's head.