Tom's face showed his relief.
- Tom'un yüzü onun rahatlamasını gösterdi.
Aspirin can provide quick relief for a headache.
- Aspirin baş ağrısı için hızlı bir rahatlama sağlayabilir.
Summer vacation always equals idleness and relaxation.
- Yaz tatili her zaman tembellik ve rahatlamaya eşittir.
For relaxation, Copernicus painted and translated Greek poetry into Latin.
- Rahatlamak için, Copernicus resim yaptı ve Yunanca şiiri Latinceye çevirdi.
What do you do for relaxation?
- Rahatlamak için ne yapıyorsun?
In order to relax, I need to listen to soothing music.
- Rahatlamak için yatıştırıcı müzik dinlemem gerekiyor.