rafi̇ne

listen to the pronunciation of rafi̇ne
Turkish - English

Definition of rafi̇ne in Turkish English dictionary

rafine
refined (petroleum, sugar)
rafine
refined

Refined sugar is bad for your health. - Rafine şeker sağlığınız için kötüdür.

His speech is very refined. - Onun konuşması çok rafine.

rafine etmek
refine
rafine etmek
to refine
rafine etmek
(Hukuk) refining
rafine tuz
boiled salt
rafine şeker
white refined sugar, white sugar
rafine
(Tıp) refine

His speech is very refined. - Onun konuşması çok rafine.

Tom works long hours at the oil refinery. - Tom petrol rafinerisinde uzun saatler çalışır.

yarı rafine
semirefined
yemeklik rafine prina yağı
(Gıda) refined olive pomace oil
Turkish - Turkish
(Hukuk) İnce; arıtılmış
rafine
ince ince işlenmiş, arındırılmış
rafine
Hassas, duygulu, nazik, ince, seçkin: "Alabildiğine entelektüel, rafine, ayrıntılı bir duygululuk sahibi."- H. Taner
rafine
İncelmiş, ince, arıtılmış, saflaştırılmış
rafine
Hassas, duygulu, nazik, ince, seçkin
rafi̇ne
Favorites