Turkish - English
Definition of radyocu in Turkish English dictionary
- maker, seller, or repairer of radios
- radiobroadcaster
- radyo
- radio
Could you please turn the radio on?
-Lütfen radyoyu açar mısın?
The radio was invented by Marconi.
-Radyo, Marconi tarafından icat edilmiştir.
- radyo
- (Edebiyat) episode
- radyo
- commercial
- radyo
- go off the air
- radyo
- show
- radyo
- live
Dan played live on the radio.
-Dan radyoda canlı çaldı.
- radyo
- beacon
- radyo
- quiz show
- radyo
- media
Newspapers, television, and radio are called the mass media.
-Gazeteler,televizyon ve radyo kitle iletişim araçları olarak adlandırılır.
- amatör radyocu
- ham
- radyo
- wireless
- radyo
- (a) radio station, radio: İstanbul radyosu Radio Istanbul
- radyo
- wireless set
- radyo
- radio, Brit. wireless
- radyo
- {f} scramble
- radyo
- transient
- radyo
- tune in
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of radyocu in Turkish Turkish dictionary
- Radyoda görevli kimse
- Radyo yapılan veya onarılan yer
- Radyo yapan, onaran veya satan kimse
- RADYO
- Elektrik dalgalarıyla düzenli olarak yayın yapan istasyon ve bu istasyonun programlarını düzenlemekle görevli kuruluş
- RADYO
- Radyo istasyonlarının yayınlarını alan araç: "Kasabanın matemine hürmet olarak bu akşam radyo susturulmuştu."- R. N. Güntekin
- RADYO
- Elektrik dalgalarının özelliğinden yararlanarak seslerin iletilmesi sistemi
- Radyo
- (Osmanlı Dönemi) MEVVAC
- radyo
- Radyo istasyonlarının yayınlarını alan araç