I will wait for you in front of the radio station.
- Radyo istasyonunun önünde senin için bekleyeceğim.
The radio station came back on the air shortly after the storm.
- Fırtınadan kısa bir süre sonra radyo istasyonu yayına geri döndü.
Tom usually listens to a radio station that plays classic rock.
- Tom genelde klasik rock çalan bir radyo istasyonunu dinler.
He listens to a short wave radio station.
- O bir kısa dalga radyo istasyonu dinliyor.