Turkish - English
Definition of rızası in Turkish English dictionary
- (Politika, Siyaset) assent of the authorities
- rıza
- {i} assent
- rıza
- consent
Without your consent, nothing can be done about it.
-Senin rızan olmadan, bu konuda hiçbir şey yapılamaz.
Tom and Mary got married without their parents' consent.
-Tom ile Meryem, anne-babalarının rızası olmadan evlendiler.
- rıza
- {i} resignation
- rıza
- content
- rıza
- (Askeri) concent
- rıza
- (Ticaret) agreement
- rıza
- compliance
- Rıza
- (isim) Approval, consent
- allah rızası için
- for mercy's sake
- allah rızası için
- (deyim) for crying out loud!
- gönül rızası ile yapılan
- volunteer
- herkesin rızası
- (Politika, Siyaset) general consent
- herkesin rızası ile
- by common consent
- rıza
- consent, assent, approval
- rıza
- consent, approval, assent, compliance
- rıza
- (Hukuk) assent, consent (of)
- rıza
- acceptance (of the will of God)
- rıza
- acquiescence
- rıza
- choice, volition
- rıza
- allowance
- yetkili makamların rızası
- (Hukuk) assent of the authorities
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of rızası in Turkish Turkish dictionary
- RIZA
- (Osmanlı Dönemi) Memnunluk, hoşluk, razı olmak
- RIZA
- (Osmanlı Dönemi) İstek, arzu. Kendi isteği
- Rıza
- (Osmanlı Dönemi) MENN
- gönül rızası
- İç rahatlığıyla olur verme
- rıza
- Razı olma, isteme, istek
- rıza
- Hoşnutluk, memnuniyet
- rıza
- Razı olma, uzlaşma