Turkish - English
Definition of rüyalı in Turkish English dictionary
- dreaming
- An instance of dreaming; a dream or reverie
- An altered state of consciousness in which remembered images and fantasies are temporarily confused with external reality
- imaginative thoughts indulged in while awake; "he lives in a dream that has nothing to do with reality"
- present participle of dream
- {i} having visions and images during sleep; fantasizing, imagining
- a series of mental images and emotions occurring during sleep; "I had a dream about you last night"
- Nature's Virtual Reality A state of mind during sleep where vivid imagery feels real and immersive
- previously called "The Dreamtime" etc - these terms inadequately describe the way in which traditional Aboriginal people relate to their ancestral past and present It would take an entire essay, rather than a single word, to convey something of the essence of the complex concepts involved A good text to start to study this subject, and another
- rüya
- dream
Mary had a dream that she won the lottery.
-Mary piyango kazandığına dair bir rüya gördü.
Good night and sweet dreams.
-İyi geceler ve tatlı rüyalar.
- rüya
- vision
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of rüyalı in Turkish Turkish dictionary
- RÜYA
- (Osmanlı Dönemi) (Rü'ya) Uykuda görülen misalî âlem. Düş.(Hayalâtlara karşı kapısı açık olan rüyaları tahkikî bir surette mevzubahs etmek, tahkik mesleğine tam uygun gelmediğinden; o cüz'î hâdise-i nevmiye münasebetiyle, mevtin küçük bir kardeşi olan nevme ait ilmî ve düsturî olarak altı nükte-i hakikatı, âyât-ı Kur'aniyenin işaret ettiği vecihte beyan edeceğiz.Birincisi: Sure-i Yusuf'un mühim bir esâsı, rüya-yı Yusufiye olduğu gibi; $ âyeti misillü çok âyetlerle, rüyada ve nevmde perdeli olarak ehemmiyetli hakikatlar var
- rüya
- Düş
- rüya
- Gerçekleşmesi imkânsız durum, hayal: "Bu saadetin bir ay, bir buçuk ay sonra yeniden bir rüya olacağını bile aklına getirmiyordu."- R. N. Güntekin
- rüya
- Düş: "Annemi ölmüş gördüm rüyamda / Ağlayarak uyanmışım."- O. V. Kanık
- rüya
- Gerçekleşmesi beklenen ve istenen şey, umut
- rüya
- Gerçekleşmesi imkânsız durum, hayal