rüşvetçi

listen to the pronunciation of rüşvetçi
Turkish - English
bribed
corrupt

These politicians are corrupt. - Bu politikacılar rüşvetçi.

He said that he had no idea that his partner was a corrupt cop. - O, ortağının rüşvetçi bir polis olduğuna dair hiçbir fikri olmadığını söyledi.

bribetaker
person who takes bribes
bribe-taker, grafter
venal
bent
grafter
Turkish - Turkish
Rüşvet alarak iş gören kimse