römer

listen to the pronunciation of römer
German - Turkish
[der] şarap bardağı; Romalı
latin harfleri
Turkish - Turkish
Ren şarabı içmede kullanılan geniş karınlı Alman bardağı
English - Turkish

Definition of römer in English Turkish dictionary

Roman
{i} Romalı

Romalılar ilk önce Latince çalışması gerekli olsaydı, asla dünyayı fethetme şansları olmazdı. - The Romans would never have had the chance to conquer the world if they had first been required to study Latin.

O bir Romalı Katolik idi. - He was a Roman Catholic.

Roman
{s} Roma, Roma'ya özgü
Roman
eski Roma'ya ilişkin
Roman
Roma'lı
Roman
{i} (Tarih) (eski) Romalı, Romen
Roman
{s} latin

İspanyolca, Fransızca, İtalyanca ve Romence Latin dilleridir. - Spanish, French, Italian and Romanian are latin languages.

Romalılar, Latince konuştular. - The Romans spoke Latin.

Roman
{s} roma mimarisine ait
Roman
{i} latin harfleri
Roman
{s} (Tarih) (eski) Roma, (eski) Roma'ya özgü, Romen
Roman
{i} katolik

O bir Romalı Katolik idi. - He was a Roman Catholic.

Roma Katolik Kilisesi'ne bağlanmaya söz vermeleri gerekiyordu. - They had to promise to join the Roman Catholic Church.

Roman
{s} katolik kilisesine ait
Roman
{i} roma kilisesine st. Paul'ün yolladığı mektup
Roman
{s} roma

Birkaç yıl önce Romanya'yı gördüm. - I visited Romania a few years ago.

Romalılar, imparatorluğun çöküşünü istemedi, ama oldu. - Romans did not wish for the fall of their empire, but it happened.

Roman
(isim) romalı, latin harfleri, romen, katolik, roma kilisesine st. Paul'ün yolladığı mektup
Roman
{i} romen

Öğrenciler için bazı Romence kitaplar satın aldım. - I bought some Romanian books for the students.

Emily biraz Romence çalıştı. - Emily studied some Romanian.