quickly.

listen to the pronunciation of quickly.
English - Turkish
çabucak

Çocuk çabucak öğreniyor. - The child is learning quickly.

Haydi bu resmi çabucak tamamlayalım. - Let's complete this picture quickly.

hızla

Onlar hızla evlerini terk ettiler. - They left their house quickly.

O hızla merdivenlerden yukarı gitti. - She quickly went up the stairs.

süratle
hızlıca

Umarım İspanyolcam hızlıca gelişir. - I hope my Spanish improves quickly.

Yiyecekler sıcak havada hızlıca bozulur. - Food spoils quickly in hot weather.

tez
aceleyle

Her neyse, Ozawa aceleyle yağmurluğunu çıkardı ve hızlı bir şekilde çıplak kızın omuzlarına koydu. - At any rate, Ozawa hurriedly took off his raincoat and quickly put it on the naked girl's shoulders.

şipşak
smartly
şık

O, şık bir şekilde giyinmişti. - She's smartly dressed.

quickly
çabuk

Onu elimden geldiği kadar çabuk bitireceğim. - I'll finish it as quickly as I can.

Bakım onu çabuk yaşlandırdı. - Care aged him quickly.

smartly
akıllıca uyanıkça zevkli etkili
quickly
acele

Biz hepimiz öleceğiz, bazılarımız çabucak, diğerleri acele etmeyecek. - We will all die, some quickly, others will take their time.

Her neyse, Ozawa aceleyle yağmurluğunu çıkardı ve hızlı bir şekilde çıplak kızın omuzlarına koydu. - At any rate, Ozawa hurriedly took off his raincoat and quickly put it on the naked girl's shoulders.

quickly
yel gibi
quickly
şıp diye
quickly
hızlı şekilde

Ses çok hızlı şekilde hareket eder. - Sound travels very quickly.

Bu oldukça hızlı şekilde olacak. - It'll happen quite quickly.

quickly
hızlı

Sadako uykuya dalmadan önce hızlı bir şekilde kağıdı katlamayı denedi. - Quickly Sadako tried to fold the paper before she fell asleep.

İngiltere ile anlaşmayı onaylamak için Senato hızlı davrandı. - The Senate acted quickly to approve the treaty with Britain.

swith
SWIFT
quickly.

    Hyphenation

    quick·ly

    Videos

    ... And very quickly, he used his Twitter account to counter the ...
    ... is very quickly ' ...
Favorites