quick, fast

listen to the pronunciation of quick, fast
English - Turkish

Definition of quick, fast in English Turkish dictionary

speedy
{s} hızlı

Avcılardan biri vuruldu ve hastaneye götürülmek zorunda kaldı ve şimdi hızlı bir iyileşme gösteriyor. - One of the hunters was shot and had to be taken to hospital, where he is now making a speedy recovery.

Umarım hızlı bir iyileşmen var. - I hope you have a speedy recovery.

speedy
hızla
speedy
çabuk
speedy
speedily acele ile
speedy
{s} seri
speedy
sürat
speedy
süratle
speedy
{s} süratli
speedy
speedinesshızlılık
English - English
{s} speedy