Mavi kalemini yanlış yere koydum.
- I misplaced your blue pen.
Onu yanlış yere koymuş olmalıyım.
- I must've misplaced it.
Tom'un şeyleri yanlış yere koymak gibi bir eğilimi var.
- Tom has a tendency to misplace things.
See here what it says in Wiktionary. So, you were in the wrong about the meaning of that word.