put differently

listen to the pronunciation of put differently
English - Turkish
Başka şekilde ifade edilirse
in other words
başka bir ifadeyle

Başka bir ifadeyle, iyi bir eş oldu. - In other words, she became a good wife.

in other words
diğer bir ifadeyle
in other words
bir başka ifadeyle
in other words
yani

Büyükannem biraz ağır işitir. Yani hafifçe sağırdır. - My grandmother is hard of hearing. In other words she is slightly deaf.

Para ve ben birbirimize yabancıyız, yani, ben fakirim. - Money and I are strangers; in other words, I am poor.

in other words
bir başka deyişle

Bir başka deyişle, o bize ihanet etti. - In other words, he betrayed us.

Bir başka deyişle, o bunu yapmak istemiyor. - In other words, he doesn't want to do it.

in other words
Başka bir deyişle

Başka bir deyişle, o tembel. - In other words, he is lazy.

Başka bir deyişle, onunla çalışmayı sevmiyorum. - In other words, I don't like to work with him.

in other words
yani, demek
put it differently
diğer bir deyişle
English - English
Otherwise stated; in other words
in other words
put differently

    Hyphenation

    put dif·fer·ent·ly

    Turkish pronunciation

    pût dîfrıntli

    Pronunciation

    /ˈpo͝ot ˈdəfrəntlē/ /ˈpʊt ˈdɪfrəntliː/
Favorites