Otobüste cüzdanımı çaldırdım.
- I had my purse stolen in the bus.
Onun cüzdanını çaldılar.
- She was robbed of her purse.
Ben el çantası taşımayı sevmiyorum.
- I don't like to carry a purse.
Tom, Mary'nin el çantasında bir silah buldu.
- Tom found a gun in Mary's purse.
Paramı bir cüzdana koydum.
- I put my money in a purse.
Onun kılıçları ve parası var.
- He has swords and purse.
O, benden çantamı çaldı.
- He stole my purse from me.
Bayan Baker çantasını çaldırdı.
- Mrs. Baker had her purse stolen.
Just purse your lips and whistle - that's the thing.