Onun istenilenden çok farklı bir etkisi vardı.
- It had an effect very different from the one intended.
Bu Tarih ders kitabı lise öğrencileri için tasarlanmış.
- This History textbook is intended for High school students.
Bu benim için mi tasarlanmış?
- Is this intended for me?
Bu ders kitabı yabancı öğrencilere yöneliktir.
- This textbook is intended for foreign students.
Genç insanlara yönelik kitaplar iyi satacaktır.
- Books intended for young people will sell well.
Onun ne yapmayı planladığı hakkında hiçbir fikrim yoktu.
- I had no idea of what she intended to do.
Şimdiye kadar ev ödevimi bitirtmeyi planlamıştım.
- I'd intended to have my homework finished by now.