Oda bu amaç için gayet uygun.
- The room is perfectly suitable for this purpose.
Pek çok insan amaçsızca hayatın içinde sürükleniyor.
- Many people drift through life without a purpose.
Para kazanmak hayatındaki asıl amaçtır.
- Making money is his main purpose in life.
Ziyaretinizin amacı nedir?
- What's the purpose of your visit?
Ziyaretinizin amacı nedir?
- What is the purpose of your visit?
Yolculuğunun amacı nedir?
- What's the purpose of your trip?
O onu kasıtlı yapmadı.
- He didn't do it on purpose.
Biz kasıtlı olarak onun sırasını atladık.
- We skipped his turn on purpose.
Bunu mahsus yapıyorsun!
- You're doing it on purpose!
Okumaktan asıl maksadın ne olursa olsun, kitaplar sana her zaman memnuniyet ve tatminkârlık duygusu verecektir.
- No matter what your main purpose is in reading, books should never fail to provide contentment and satisfaction.
Bunu kasten yapıyorsun!
- You're doing it on purpose!
Çocuk kasten ayağıma bastı.
- The boy stepped on my foot on purpose.