puro

listen to the pronunciation of puro
Italian - Turkish
temiz
saf
katkısız
katışıksız
yolundan sapmak
katıksız
pür
halise
halis
pak
Turkish - Turkish
Yaprak tütünle yapılmış kalın ve uzun sigara
Yaprak sigara
sigar
Finnish - Turkish
küçük körfez
deree
dere
English - English
A cigar, especially one of which all the tobacco originates from the same country
Turkish - English
cheroot
Cuban cigar

I am smoking a Cuban cigar. - Ben bir Küba purosu içiyorum.

Cuban cigars are among the best in the world. - Küba puroları dünyanın en iyileri arasındadır.

weed
Cuban

I am smoking a Cuban cigar. - Ben bir Küba purosu içiyorum.

Cuban cigars are among the best in the world. - Küba puroları dünyanın en iyileri arasındadır.

cigar

Tom sat alone on the porch smoking a cigar. - Tom bir puro içerken verandada tek başına oturdu.

He smoked a cigar after lunch. - O, öğle yemeğinden sonra bir puro içti.

smoke

A ring of smoke floated from his cigar into the air. - Onun purosundan bir duman halkası havaya doğru uçtu.

He smoked a cigar after lunch. - O, öğle yemeğinden sonra bir puro içti.

puro makası
cigar cutter
puro satıyor musunuz
Do you carry cigars
puro tabakası
cigar case
bir tür puro
cheroot
biraz puro rica ediyorum
I would like some cigars
ince ve uzun puro
stogie
uzun puro
corona
puro
Favorites