purchasing, act of paying money to acquire something

listen to the pronunciation of purchasing, act of paying money to acquire something
English - Turkish

Definition of purchasing, act of paying money to acquire something in English Turkish dictionary

buying
{i} alış

O Deal'in içinde ve çevresinde ev alışı ve satışı düzenlemektedir. - She arranges the buying and selling of houses in and around Deal.

Toptan alışveriş yaparak para tasarrufu yapabilirsin. - You could save money by buying in bulk.

buying
satın alma

Ben kullanılmış bir araba satın alma gücüne sahip değilim. - I cannot afford buying a used car.

Giysileri satın almak için para kullanırım. - I use money for buying clothes.

buying
(Ticaret) satınalma gücü
buying
alma

eBay'dan satın almayı çok seviyorum. - I love buying on eBay.

Ben bir hediye satın almak amacıyla bir alışveriş merkezine gittim. - I went to the department store with a view to buying a present.

buying
satın

eBay'dan satın almayı çok seviyorum. - I love buying on eBay.

Ben bir şey satın almadan asla dışarı çıkmam. - I never go out without buying something.

buying
satın alarak

O kadar pahalı bir ev satın alarak ne yapıyorsunuz? - What are you doing buying a house that expensive?

Yatırım firması, değersiz hisse senedi satın alarak müşterilerini aldattı. - The investment firm tricked customers into buying worthless stock.

buying
{i} satın alış
buying
{f} satın al

Ben bir şey satın almadan asla dışarı çıkmam. - I never go out without buying something.

Kullanılmış bir araba satın alamam. - I cannot afford buying a used car.

buying
satınalma
buying
{i} satına
buying
{f} satın al: prep.satın alarak
English - English
{i} buying