O sadece sorumluları cezalandırmak istedi.
- She wished to punish only those responsible.
İsyancıları cezalandırmak için ona ısrar etti.
- They urged him to punish the rebels.
O, yalan söylediği için cezalandırıldı.
- He was punished for lying.
O, yalan söylediği için cezalandırıldı.
- Because he lied, he was punished.
Raskolnikov, Dostoyevski tarafından yazılan Suç ve Ceza isimli kitabının baş kahramanıdır.
- Raskolnikov is the protagonist of the book of Crime and Punishment written by Dostoevsky.
Tom aldığı cezayı kesinlikle hak etmedi.
- Tom certainly didn't deserve the punishment he received.
O suç ölümle cezalandırılır.
- That crime is punishable by death.
O, yalan söylediği için cezalandırıldı.
- He was punished for lying.
O, yalan söylediği için cezalandırıldı.
- Because he lied, he was punished.
Onları ne için cezalandırıyorsun?
- What are you punishing them for?
Seni umursamazlığın yüzünden cezalandırıyorum.
- I'm punishing you for your negligence.
Bireysel suçların sonucunun ortak cezalandırma olması gerekir.
- The consequence of individual crimes should be collective punishment.
Girişim cezalandırılabilir.
- The initiative is punishable.
İntihar girişimi ölümle cezalandırılabilir.
- Suicide attempts are punishable by death.
... is bad. And I think that we can punish the one without punishing the other. ...
... So this is not an issue of do we somehow try to punish those ...