O yayıncılık şirketinin geliri yükseldi.
- That publishing company is in the black.
O iki yıldır bir yayıncılık şirketinde.
- She has been with a publishing company for two years.
Bugünden sonra el yazmasını bir yayınevine göndermek istiyorum.
- After today, I want to send the manuscript to a publishing house.
Dan yayın evinden iki tane kitap sipariş etti.
- Dan ordered two books from the publishing house.
Bugünden sonra el yazmasını bir yayınevine göndermek istiyorum.
- After today, I want to send the manuscript to a publishing house.
Dan bir kitap yayınlamak istedi.
- Dan wanted to publish a book.
Kitabımı yayınlamak zorundayım.
- I have to publish my book.
Dan bilimsel makalelerini yayımlamak için baskı altındaydı.
- Dan was under pressure to publish his scientific articles.
Birkaç gazete haberi yayınladı.
- Several newspapers published the story.
Senin kitabın ne zaman yayınlanacak?
- When will your book be published?
1935'de bir yazar, annesi tarafından sağlanan fonla bir şiir kitabı yayımlattı. İthaf yazısında, onun kitap müsveddesini kabul etmeyen tüm editörlere teşekkür etti.
- In 1935 a writer published a book of poetry with funds provided by his mother. In the dedication he thanked all the editors who had rejected his manuscript.
Uyuşturucu ile ilgili suçlar konusunda Doyle'nin çalışmasında sunulan argüman bir beyaz kağıt olarak ilk kez yayımlandı.
- The argument presented in Doyle's study was first published as a white paper on drug-related crimes.
... at elite schools, they're not publishing at all. ...
... the celebrity and publishing model. ...