public, favoring one's own people

listen to the pronunciation of public, favoring one's own people
English - Turkish

Definition of public, favoring one's own people in English Turkish dictionary

national
{s} milli

Afganistan ve İran her ikisi de milli marşlarını 20.yüzyıl boyunca birkaç kez değiştirmişti. - Afghanistan and Iran both changed their national anthems several times in the course of the 20th century.

Panda, Çin'in millî hazinesidir. - The panda is China's national treasure.

national
{s} ulusal

O ulusal bir kahraman oldu. - He became a national hero.

Ulusal Eğitim Bilgi Merkezi Mesleği bırakan öğretmenler geri döndüklerinden dolayı tahmin edilen bir öğretmen açığının sonuç vermeyeceğini söylüyor. - The National Center for Education Information says a predicted teacher shortage won't pan out because teachers who left the profession are returning.

national
{i} vatandaş

Çifte vatandaşlığı seçtim. - I chose dual nationality.

Güney Afrika vatandaşıyım. - I am a person of South African nationality.

national
ulusçuluk
national
uyruk

Onlar Güney Afrika uyruklular. - They are of South African nationality.

national
{i} yurttaş
English - English
{a} national