O, ailesinin geçimini sağlayamaz.
- He is unable to provide for his family.
Onların, geçimini sağlayacak bir sürü çocukları vardı.
- They had a lot of children to provide for.
O ihtiyaçlarını karşılamak için bir karıya ve iki küçük çocuğa sahiptir.
- He has a wife and two young children to provide for.
O, ailesinin ihtiyaçlarını karşılamak için gece gündüz çalışır.
- He works day and night to provide for his family.
O ailesinin geçimini sağlamaktadır.
- He provides for his family.
İhtiyacımız olan tüm parayı sağlamak için sana güveniyoruz.
- We're banking on you to provide all the money we need.
İzlandaca bir cümlenin İngilizce bir çevirisi varsa ve İngilizce cümlenin Svahilice bir çevirisi varsa, daha sonra bu, dolaylı olarak İzlandaca cümle için Svahilice bir çeviri sağlayacaktır.
- If an Icelandic sentence has a translation in English, and the English sentence has a translation in Swahili, then indirectly, this will provide a Swahili translation for the Icelandic sentence.
O, yolcuya yiyecek ve giyecek sağladı.
- She provided the traveler with food and clothing.
Senin ve erkek kardeşinin ihtiyaçlarını karşılamak için elimden gelenin en iyisini yapıyorum.
- I'm trying my best to provide for you and your brother.
O ihtiyaçlarını karşılamak için bir karıya ve iki küçük çocuğa sahiptir.
- He has a wife and two young children to provide for.
... So they really wanted to provide for 4G connectivity ...