provide entertainment for

listen to the pronunciation of provide entertainment for
English - Turkish

Definition of provide entertainment for in English Turkish dictionary

entertain
{f} eğlendirmek

Sıkıldım! Öyleyse yapacak bir şey bul! Seni eğlendirmek için burada değilim. - I'm bored! Then find something to do! I'm not here to entertain you.

Onlar öğretmenlerini eğlendirmek için bir gösteri koydular. - They put on a show to entertain their teachers.

entertain
eğlendir

Şimdi sizi müzikle eğlendireyim. - Now let me entertain you with music.

Televizyon izleyicileri eğlendirmesinin yanı sıra onları aydınlatır. - Television enlightens the viewers as well as entertains them.

entertain
{f} ağırlamak
provide for
rızkını temin etmek
provide for
hesaba almak
entertain
konuklamak
entertain
göz önünde bulundurmak
entertain
izaz etmek
provide for
sağlamak
provide for
düşünmek
provide for
geçindirmek
provide for
öngörmek
provide for
gereksinimini sağlamak
entertain
aklında tutmak
entertain
entertain a motion bir teklifi kabul edip kurula arzetmek They entertain a great deal çok misafirl
entertain
(bir öneriyi/vb.) göz önünde bulundurmak
entertain
hoşça vakit geçirtmek
provide for
geçimini sağlamak
provide for
sağla

Onların, geçimini sağlayacak bir sürü çocukları vardı. - They had a lot of children to provide for.

O,genç olduğu için,geçimini sağlayacak büyük bir aileye sahip. - Young as he is, he has a large family to provide for.

provide for
-i geçindirmek, -in geçimini sağlamak, -in rızkını temin etmek
provide for
ihtiyaçlarını karşılamak

O ihtiyaçlarını karşılamak için bir karıya ve iki küçük çocuğa sahiptir. - He has a wife and two young children to provide for.

O, ailesinin ihtiyaçlarını karşılamak için gece gündüz çalışır. - He works day and night to provide for his family.

provide for
hesaba katmak
entertain
avutmak
entertain
{f} misafir etmek
entertain
{f} aklında bulundurmak
entertain
ikram etmek
entertain
{f} oyalamak
entertain
meşgul etmek
entertain
hatırda tutmak
provide for
-i hesaba almak/katmak, -i düşünmek: She's provided for that as well
provide for
(Fiili Deyim ) tüm gereksinimleri sağlamak , geçindirmek
English - English
entertain
provide for
If you provide for something that might happen or that might need to be done, you make arrangements to deal with it. James had provided for just such an emergency
provide for
If a law or agreement provides for something, it makes it possible. The bill provides for the automatic review of all death sentences
provide for
If you provide for someone, you support them financially and make sure that they have the things that they need. Elaine wouldn't let him provide for her Her father always ensured she was well provided for
provide entertainment for

    Hyphenation

    pro·vide en·ter·tain·ment for

    Turkish pronunciation

    prıvayd entırteynmınt fôr

    Pronunciation

    /prəˈvīd ˌentərˈtānmənt ˈfôr/ /prəˈvaɪd ˌɛntɜrˈteɪnmənt ˈfɔːr/
Favorites