Öğrenciler sıkılırlarsa kendilerini eğlendirmek için yollar bulurlar.
- If the students are bored, they will find ways to entertain themselves.
İşi insanları eğlendirmek olan ve şovlara katılan kişi bir eğlendiren kimsedir.
- The man whose work it is to amuse people who attend a show is an entertainer.
Tom kesinlikle insanları nasıl eğlendireceğini biliyor.
- Tom certainly knows how to entertain people.
Çocuklar için tasarlanmış kitap yetişkinleri eğlendiriyor.
- Intended for children, the book entertains grown-ups.
O,genç olduğu için,geçimini sağlayacak büyük bir aileye sahip.
- Young as he is, he has a large family to provide for.
Geçimini sağlaması gereken büyük bir ailesi var.
- He has a large family to provide for.
Senin ve kız kardeşinin ihtiyaçlarını karşılamak için elimden gelenin en iyisini yapıyorum.
- I'm trying my best to provide for you and your sister.
O ihtiyaçlarını karşılamak için bir karıya ve iki küçük çocuğa sahiptir.
- He has a wife and two young children to provide for.