İhtiyacımız olan tüm parayı sağlamak için sana güveniyoruz.
- We're banking on you to provide all the money we need.
O ailesinin geçimini sağlamaktadır.
- He provides for his family.
O, yolcuya yiyecek ve giyecek sağladı.
- She provided the traveler with food and clothing.
O,genç olduğu için,geçimini sağlayacak büyük bir aileye sahip.
- Young as he is, he has a large family to provide for.
Senin ve kız kardeşinin ihtiyaçlarını karşılamak için elimden gelenin en iyisini yapıyorum.
- I'm trying my best to provide for you and your sister.
O ihtiyaçlarını karşılamak için bir karıya ve iki küçük çocuğa sahiptir.
- He has a wife and two young children to provide for.
... the question, to actually provide that response. ...
... we not only bill schools but also provide quality high quality of patient ...