protestocu

listen to the pronunciation of protestocu
Turkish - English
protester

The president ignored the protesters outside his office. - Genel müdür ofisin dışındaki protestocuları görmezden geldi.

Three of the protesters were wounded. - Protestocuların üçü yaralandı.

remonstrant
bucker
protesto
(Hukuk) protest

He protested against the new plan. - O yeni planı protesto etti.

The protesters demanded government reform. - Protestocular hükümetten reform talep etti.

protesto
outcry

The sinking of the RMS Lusitania caused an international outcry. - RMS Lusitania'nın batması uluslararası bir protestoya neden oldu.

protesto
protestation
protesto
in protest
protesto
(Denizcilik) protest
protesto
protesting; protest
protesto
remonstrance
protesto
protestation, protesting
protesto
protesting

The police used tear gas against the protesting students. - Polis protestocu gençlere karşı biber gazı kullandı.

People are protesting against nuclear weapons. - İnsanlar nükleer silahlara karşı protesto ediyor.

Turkish - Turkish

Definition of protestocu in Turkish Turkish dictionary

protesto
Herhangi bir davranışın haksız, yersiz, gereksiz görülerek onaylanmadığını bildiren resmî açıklama
protesto
Bir davranışı, bir düşünceyi, bir uygulamayı haksız, yersiz, gereksiz bularak karşı çıkma, kabul etmeme
protesto
Değerli evrak niteliğindeki borç senedinin ödenmemesi durumunda, özel bir biçime bağlı ve belli hukuki sonuçlar doğuran bildirim
protesto
Bir vergiyi istemeyerek ödediğine dair mükellefin itirazı
protesto
Herhangi bir davranışın haksız, yersiz, gereksiz görülerek onaylanmadığını bildiren resmî açıklama: "Efendiler, aynı günde muhtelif vesaitle şu protestoyu gönderdim."- Atatürk
protestocu
Favorites