Ordu sınırı korumak için kuzeydedir.
- The army is in the north to protect the border.
Tom Mary'yi korumak için elinden geleni yaptı.
- Tom did his best to protect Mary.
İnsan ailesini korumak zorundadır.
- One has to protect his family.
Herkesin menfaatlerinin korunması için sendikalar kurmaya ve bunlara katılmaya hakkı vardır.
- Everyone has the right to form and to join trade unions for the protection of his interests.
İnsan ailesini korumak zorundadır.
- One has to protect his family.
Dünyayı korumanın önemini biliyorlar.
- They know the importance of protecting the earth.
... is their home sent me legislation that protects taxpayers from footing the bill ...