Onu korumakla sorumluyum.
- I'm responsible for protecting her.
Neden onu koruyorsun?
- Why are you protecting him?
Çevreyi korumak kendimizi korumak anlamına gelir.
- Protecting the environment means saving ourselves.
Dünyayı korumanın önemini biliyorlar.
- They know the importance of protecting the earth.
İnsan ailesini korumak zorundadır.
- One has to protect his family.
Tom Mary'yi korumak için elinden geleni yaptı.
- Tom did his best to protect Mary.
İnsan ailesini korumak zorundadır.
- One has to protect his family.
Her şahsın çalışmaya, işini serbestçe seçmeye, adil ve elverişli çalışma şartlarına ve işsizlikten korunmaya hakkı vardır.
- Everyone has the right to work, to free choice of employment, to just and favourable conditions of work and to protection against unemployment.
Mary ve John onu öldürmekle tehdit ettikten sonra, Tom polis koruması istedi.
- Tom asked for police protection after Mary and John threatened to kill him.
O, çevreyi koruma hakkında taktire şayan bir konuşma yaptı.
- He made an admirable speech about protecting the environment.
... make sure we're protecting your freedom of speech and ...
... protecting us from dangerous radiation. ...