Definition of prosperously, luckily, happily in English Turkish dictionary
- successfully
- açık alınla
- successfully
- başarılı bir şekilde
Buna rağmen,tarihte tüm insanların başarılı bir şekilde yok edildiğine dair örnekler var.
-However, there are instances in history where entire peoples were successfully exterminated.
Başarılı bir şekilde yeni bir iş bulabildiler.
-He managed to find a new job successfully.
- successfully
- başarıyla
Biz görevimizi başarıyla yerine getirdik.
-We carried out our mission successfully.
O, sınavı başarıyla geçti.
-He successfully passed the exam.
- successfully
- başarılı bir biçimde
Onlar bombayı başarılı bir biçimde etkisiz hale getirdiler.
-They've defused the bomb successfully.
Tom başarılı bir biçimde tüm eyaletteki oyların yaklaşık yüzde sekseninin desteğini alacak duruma erişti.
-Tom successfully carried the state with nearly sixty percent of the total statewide vote.
- successfully
- başarılı biçimde
- successfully
- (zarf) başarılı olarak
- successfully
- başarılı olarak
Onlar bunu başarılı olarak yaptı.
-They did it successfully.
Tom programı başarılı olarak tamamladı.
-Tom successfully completed the program.
Related Terms
Definition of prosperously, luckily, happily in English English dictionary
- {a} successfully