O nispeten hızlı konuşur.
- She speaks relatively fast.
O nispeten hızlı konuşur.
- She speaks relatively quickly.
Para tahvil piyasaları diğerlerine nazaran sakin.
- Currency and bond markets are relatively calm.
Bu yer görece düşük kirlilik düzeyine sahip gibi görünüyor.
- This place seems to have relatively low levels of pollution.
Kendimi görece şanslı kabul ediyorum.
- I consider myself relatively lucky.
Para tahvil piyasaları diğerlerine nazaran sakin.
- Currency and bond markets are relatively calm.
Bölge maden kaynakları açısından oldukça zengindir.
- The region is relatively rich in mineral resources.