Ben senin dostluğuna layık olmak istiyorum.
- I want to be worthy of your friendship.
Bir devlet adamı saygıya değer olmalıdır.
- The statesman is worthy of respect.
Fuarda dikkate değer bir şey yoktu.
- There was nothing worthy of remark at the fair.
Mary güveninize layık değildi.
- Mary was not worthy of your trust.
O şüpheye layık değildi.
- He wasn't worthy of suspicion.