Raporunu düzeltmek için zamanın yoktu.
- You didn't have time to proofread your report.
Denememi düzeltmek için okuyorum.
- I'm proofreading my essay.
Tom benim evrakımı düzelterek iyi bir iş yaptı.
- Tom did a good job proofreading my paper.
Ben düzeltme işini üstlendim.
- I took on the job of proofreading.