Definition of pron. their selves, their persons in English Turkish dictionary
- themselves
- kendilerine
Tom ve Mary aynada kendilerine baktılar.
-Tom and Mary looked at themselves in the mirror.
Birçok çocuk kendilerine bakmak zorunda kaldı.
-Many children had to look after themselves.
- themselves
- kendileri
1847 yılında, onlar kendilerini bağımsız ilan ettiler.
-In 1847, they declared themselves independent.
Kendilerini geleneksel bir sistem içinde asla birlikte bulmamış olan diller Tatoeba'da bağlanabilirler.
-Languages that would have never found themselves together in a traditional system, can be connected in Tatoeba.
- themselves
- kendilerini
İnsanlar kendilerini düşünemedikleri için onu sürekli başkalarını kopyalayan insanlar yaparlar.
-People who are constantly copying others do it because they can't think for themselves.
Hiç kimse tam olarak kaç kişinin kendilerini hippi kabul ettiklerini bilmez.
-No one knows exactly how many people considered themselves hippies.
- themselves
- özlerine
- themselves
- özlerini
- themselves
- özleri
Related Terms
Definition of pron. their selves, their persons in English English dictionary
- themselves