Onu başka bir şekilde söyle.
- Say it in another way.
Bana başka bir kamera göster.
- Show me another camera.
Tom resme bir daha baktı.
- Tom took another look at the picture.
Neden bunu bir daha denemiyoruz?
- Why don't we give this another try?
Bu farklı bir kelime mi yoksa aynı kelimenin başka bir hâli mi?
- Is this a different word or just another form of the same word?
Bu tamamıyla farklı bir konu.
- That's a horse of another colour.
Ayrıca başka bir nedeni vardı.
- There also was another reason.
Öncelikle, beş parasızım, ayrıca, zamanım yok.
- For one thing, I'm penniless; for another, I don't have the time.
Bu odayı sevmiyorum. Başka bir tane alabilir miyim?
- I don't like this room. May I have another one?
Bu kitabı başka bir tanesiyle değiştirmek istiyorum.
- I'd like to exchange this book for another one.
Lütfen bir tane daha al.
- Please take another one.
O, birayı bitirdi ve bir tane daha ısmarladı.
- He finished the beer and ordered another.
Tom bir şey söyleyen fakat başka birini yapan insan türü değildir.
- Tom isn't the kind of person who says one thing but does another.
Başka biri oldum gibi hissediyorum.
- I feel like another person.
Sophie bilinmeyen bir gönderenden gelen bir başka mektup almak için can atıyordu.
- Sophie had been looking forward to getting another letter from the unknown sender.
Ünlü yazar bir başka en çok satan kitabı oluşturdu.
- The famous author created another best-selling book.
Şanslı bir ruh seni terk ettiği zaman, bir başkası seni alır.Ben az önce bir iş sınavını geçtim.
- When one lucky spirit abandons you another picks you up. I just passed an exam for a job.
Başkası konuşuyorken sözünü kesme.
- Do not interrupt when another is speaking.
Bir gün geçti. Sonra diğeri.
- One day passed. Then another.
Her ev diğerine bağırma mesafesindedir.
- Each house is within shouting distance of another.
Fadıl asla başka birisine zarar veremez.
- Fadil can never hurt another person.