pron: him, it 45

listen to the pronunciation of pron: him, it 45
English - Turkish

Definition of pron: him, it 45 in English Turkish dictionary

him
ona

Ona söyleyecek hiçbir şeyim yok. - I've got nothing to say to him.

Banka ona 500 dolar ödünç verdi. - The bank loaned him 500 dollars.

him
(eril) onu
him
His veya Her Imperial Majesty
him
kendi

O, çocuklarını kendi etrafına topladı. - He gathered his children around him.

Kendisine Fransızca öğretti. - He taught himself French.

him
eril onu
him
kendine

Bazen büyük babam kendi başına bırakıldığında, kendi kendine konuşur. - Sometimes my grandfather talks to himself when left alone.

O, aynada kendine bakmadı mı? - Hasn't he looked at himself in a mirror?

him
onu

Kızı onunla her yere gitmeye hevesli. - His daughter is eager to go with him anywhere.

Onunla kahve dükkanında buluşmaya söz verdi. - He promised to meet him at the coffee shop.

English - English
him