progeny; a child or children; offspring

listen to the pronunciation of progeny; a child or children; offspring
English - Turkish

Definition of progeny; a child or children; offspring in English Turkish dictionary

issue
(fiil) çıkarmak, ihraç, yayınlamak, bildirmek, dağıtmak, ihraç etmek, piyasaya çıkarmak, çıkmak, akmak, yayınlanmak, sonuçlanmak
issue
sadır olmak
issue
vermek
issue
tedavüle çıkarmak
issue
{i} sonuç
issue
baskı

Gelecek ayın baskısında yeni bir dizi başlayacak. - A new serial will begin in next month's issue.

issue
{f} konu et
issue
yayımlama

Bu ayın meselesinin yayımlaması olasılıkla gelecek haftaya ertelenecek. - Publication of this month's issue will probably be delayed one week.

issue
(isim) çıkarma, yayınlama, piyasaya sürme, basım, sayı, konu, mesele, sorun, sonuç, nesil, çocuklar, irin, iltihap, akıntı, çıkış, son, akıbet
issue
konu

Delegeler konuyla ilgili oy kullandı. - The delegates voted on the issue.

Bu konuda seninle aynı fikirdeyim. - I agree with you on this issue.

issue
{i} çocuklar
issue
{f} dağıtmak

The Network'ün kasım meselesinde görünen raporunun 70 kopyasını üretmek ve onları ajanlarımıza dağıtmak mümkün mü? - Is it possible to reproduce 70 copies of your report which appeared in the November issue of The Network and distribute them to our agents?

issue
{f} yayınlamak
issue
{f} boşalma yeri
issue
dışarı çıkmak
issue
cerahat
issue
{f} sonuçlanmak
issue
{f} piyasaya çıkarmak
English - English
issue
progeny; a child or children; offspring
Favorites