proforma

English - Turkish

Definition of proforma in English Turkish dictionary

(Ticaret) tasarı

(Ticaret) öngörü

tahmini

geçici olarak

(Askeri) PROFORMA: Metninde birbirini takip eden unsurların mahiyeti, önceden düzenlenmekte anlaşılan bir mesaj

(Askeri) standart örnek

Related Terms

proforma invoice

(Ticaret) ön fatura

proforma invoice

proforma fatura

proforma statement

(Ticaret) proforma tablo

proforma invoice

(Ticaret) proforma fatura (on fatura)

Turkish - Turkish

Definition of proforma in Turkish Turkish dictionary

(Hukuk) Şeklen; şekil yerine gelsin diye

Satıştan önce müşteriye malın cinsini fiyatını niteliklerini bildirmek için verilen ön fatura, proforma fatura, teklif mektubu niteliğindeki ticari belge

Related Terms

PROFORMA FATURA

(Hukuk) Teklif mektubu biçiminde olan ve kesin satımdan önce fiyat ve nitelikleri gösteren belge; ön fatura; geçici fatura

proforma fatura

Bir malın satın alınmasını sağlayabilmek amacıyla ödemenin önceden yapılması için kesilen fatura

English - English

Definition of proforma in English English dictionary

Alternative spelling of pro forma

{s} for the sake of fulfilling obligations; for sake of appearances, as a matter of form

Turkish - English

Definition of proforma in Turkish English dictionary

pro forma

Related Terms

proforma bilanço

projected balance sheet

proforma fatura

pro forma

proforma fatura

Proforma invoice

proforma fatura (ön fatura)

(Ticaret) proforma invoice

proforma fatura

pro forma invoice

proforma finansal tablo

(Ticaret) projected financial statement

proforma hesap

(Ticaret) pro forma account

proforma senet

(Ticaret) pro forma bill

proforma tablo

(Ticaret) giving effect statement

proforma tablo

(Ticaret) proforma statement

Etymology

[ (")prO-'for-m& ] (adjective.) circa 1580. Latin, for form.

Common Collocations

proforma fatura, proforma invoice