Onun nasıl yapılacağını bilmediğimi zaten söyledim.
- I've already said I don't know how to do it.
Konuştuğu insanlar daha önce bir bilgisayar görmedikleri için Tom computer kelimesini nasıl çevireceğini bilmiyordu.
- Tom didn't know how to translate the word computer because the people he was talking to had never seen one.
Bu bilgisayarı nasıl çalıştıracağımı bilmiyorum.
- I don't know how to operate this computer.