Mesleğiniz ne olursa olsun, ya da bu meslekte ne kadar mutlu olursanız olun, diğer bir mesleği seçmiş olmayı istediğiniz anlar vardır.
- No matter what your profession, or how happy you may be in it, there are moments when you wish you had chosen some other career.
O, meslek olarak bir avukattır.
- He is a lawyer by profession.
Profesyonellerle uğraşmayı seviyorum.
- I love dealing with professionals.
Bir profesyonele göre, bugünkü oyunda kendisiyle ilgili garip bir açıklama yaptı.
- For a professional, he gave a poor account of himself in today's game.
Polis soygunun profesyonellerin işi olduğunu ortaya çıkardı.
- Police revealed that the heist was the work of professionals.
Leyla profesyonel bir iş çıkardı.
- Layla did a professional job.
Bence bu enteresan bir uzmanlık alanı.
- I think that's an interesting profession.
Onun oyunculuğu profesyonel düzeydedir.
- Her acting is on the level of a professional.
Sen oldukça bir profesyonel gibi gitar çalıyorsun, değil mi?
- You play the guitar quite like a professional, don't you?
Ben mesleki hayatta, kişisel duyguların bir kenara konulması gerektiğini biliyorum.
- I know that in professional life,personal feelings should be put aside.
Mesleki kariyeri mahvoldu.
- His professional career was bankrupt.
Bunu çevirmek için bir uzmana ihtiyacın var.
- You need a professional to translate this.
Eski bilgisayar korsanlarını güvenlik uzmanı olarak çalıştırmak için kiralamak iyi bir fikir mi?
- Is it a good idea to hire former hackers to work as security professionals?
Bir profesyonele göre, bugünkü oyunda kendisiyle ilgili garip bir açıklama yaptı.
- For a professional, he gave a poor account of himself in today's game.
Profesörler, her şeyi detaylı bir şekilde açıklamalılar, kısa ve öz olmamalılar ve her zaman öğrencilere eve gitmelerini ve kitaplarını okumalarını söylemeliler.
- Professors should explain everything in detail, not be succinct and always tell students to go home and read their books.
Bunu profesyonellere bırak.
- Leave it to the professionals.
Bu insanlar profesyonel.
- These people are professionals.
Profesyonellerle uğraşmayı seviyorum.
- I love dealing with professionals.
Gönüllüler profesyonellere yardım eder.
- The volunteers help the professionals.
Şarkıcılığı hep meslek olarak yapmak istemişimdir.
- I always wanted to be a professional singer.
Çoğunluğu değilsede, çok sayıda profesyonel çevirmen sadece kendi ana dillerine çeviri yapmaktadırlar.
- Many, if not most, professional translators only translate into their native language.
İngilizce öğretmek onun mesleğidir.
- Teaching English is his profession.
Mesleki deneyimin var mı?
- Do you have professional experience?
Bu çok ilginç deney senin mesleki kişiliğini meydana çıkarmaktadır.
- This very interesting test reveals your professional personality.
My father was a barrister by profession.
Despite his continued professions of innocence, the court eventually sentenced him to five years.
His conduct is against the established practices of the legal profession.
Rosario was a young novice belonging to the monastery, who in three months intended to make his profession.
... you enter the profession, you have a mentor or someone that can help you identify challenges ...
... profession. ...