Definition of priz in Turkish English dictionary
- socket
Never plug your finger into the socket.
-Elektrik prizine asla parmağınızı sokmayın.
Tom pushed the plug into the socket.
-Tom fişi prize taktı.
- outlet
I spilled jam on the electric outlet and there was a short circuit.
-Elektrik prizine reçel döktüm ve bir kısa devre vardı.
My computer is connected to a properly grounded outlet.
-Bilgisayarım doğru şekilde topraklanmış bir prize bağlı.
- switch plug
- (İnşaat) set
- point
- turnout
- stiffening
- plug-socket
- (Bilgisayar,Teknik) bridge tap
- drive
- tap
Electricity comes from the wall socket, and water from the tap.
-Elektrik prizden su musluktan geliyor.
- female plug
- (Elektrik, Elektronik) electric outlet
There was jam in the electric outlet.
-Elektrik prizinde sıkışıklık vardı.
I spilled jam on the electric outlet and there was a short circuit.
-Elektrik prizine reçel döktüm ve bir kısa devre vardı.
- plug
Tom pushed the plug into the socket.
-Tom fişi prize taktı.
You must plug in the connector first.
-Önce fişi prize takmanız gerekir.
- wall plug
- plug socket
- power point
- power outlet
Is the power cord plugged into a power outlet?
-Güç kablosu prize takılı mı?
- receptacle
- solidification, setting (of cement)
- socket; drive; (çimento) setting
- Jack
- electric outlet, socket (for a plug), Brit. power-point; wall plug; jack; connector (at the end of an extension cord)
- power socket
- female socket
- wall socket
- female connector
- socket outlet
- priz başlangıcı
- (İnşaat) initial set
- priz bitimi
- (İnşaat) final set
- priz fişi
- (Askeri) plug
- priz geciktirici katkı
- (İnşaat) retarder
- priz kutusu
- outlet box
- priz (beton)
- (İnşaat) hardening
- priz adaptörü
- socket adapter
- priz başlangıcı (beton)
- initial setting
- priz direk
- range cylinder
- priz direk dişli yuvası
- range gear housing
- priz direkt
- direct drive
- priz hızlandırıcı
- hardening accelerator
- priz hızlandırıcı katkı
- (İnşaat) set accelerating admixture
- priz kapağı
- turnout gate
- priz musluğu
- corporation cock
- priz müddeti
- time of set
- priz sonu
- completion of setting
- priz sürati
- rate of setting
- priz yuvası
- receptacle housing
- topraklı priz
- grounded adapter plug
- topraklı priz
- grounded adapter
- duy priz socket
- with outlets for plugs
- erir sigortalı priz
- safety fusible plug
- erken priz
- (İnşaat) early stiffening
- ikili priz
- duplex receptacle
- odamda tıraş makinem için priz var mı
- Is there a socket in my room for my electric shaver
Related Terms
Definition of priz in Turkish Turkish dictionary
- Elektrik akımı almak için fişin sokulduğu yuva: "Hatta bir keresinde prizdeki ütüyü devirip handiyse evi bile yakıyordu."- H. Taner
- Elektrik akımı almak için fişin sokulduğu yuva
- duy priz
- İçerisinde aydınlatma amacıyla kullanılan duyun yanı sıra elektrik akımı almaya yarayan bir düzeneği de bulunduran alet