Cezaevleri yeterli değil.
- Prisons aren't enough.
Cezaevleri delilerle dolu.
- Prisons are full of lunatics.
Hapishane gardiyanının bir kadın olduğunu görmek çoğu insanı şaşırtır.
- It surprises most people to find out that the prison warden is a woman.
Sen hapishaneden çıkıncaya kadar o evlenmiş olacak.
- By the time you get out of prison, she'll have been married.
Sen hapishaneden çıkıncaya kadar o evlenmiş olacak.
- By the time you get out of prison, she'll have been married.
Hapishaneden çıktığımda, Tom tekrar ayaklarımın üstünde durmama yardımcı oldu.
- When I got out of prison, Tom helped me get back on my feet.
Cezaevi suçluları islah eder mi?
- Does prison reform criminals?
Tom cezaevinde olmayı hak ediyor.
- Tom deserves to be in prison.
Mahkûm cezaevi duvarının altında bir delik açtı.
- The prisoner dug a hole under the prison wall.
Prison was a harrowing experience for him.
The academy was a prison for many of its students because of its strict teachers.