prison house

listen to the pronunciation of prison house
English - Turkish

Definition of prison house in English Turkish dictionary

jail
hapishane

Amerika'da hapishanede mahkumlar için ayrılan yer mahkumlara yeterli değildir.Bu yüzden hapishaneler çok kalabalıktır. - In the U.S., there are more prisoners than there is jail space for them. So the prisons are overcrowded.

Bir hapishanede asla bulunmadım. - I have never been inside a jail.

jail
cezaevi

Sami ilçe cezaevinde Leyla'yı ziyaret etti. - Sami visited Layla at the county jail.

jail
{i} hapis

Tom ömrünün geriye kalanını hapiste geçirmek istemiyor. - Tom doesn't want to spend the rest of his life in jail.

Tom Mary'yi kefaletle hapishaneden çıkardı. - Tom bailed Mary out of jail.

jail
{i} kodes
jail
hapishaneye kapatmak
jail
hapse atmak
jail
mapushane
jail
(Kanun) cezaevine koymak
jail
dam
jail
hapsetmek
jail
{f} hapset
jail
yargılanmakta olan sanığın tutuklu olduğu tutukevi. "prison" ise yargılanması sonucu ceza alan mahkumların tutulduğu yerdir
jail
{i} hapishane, mahpushane
jail
{i} kafes
jail
{f} tutuklamak
English - English
jail
prisonhouse
the main building of a prison
prisonhouse
{n} a jail to confine prisoners in
prison house

    Hyphenation

    pris·on House

    Turkish pronunciation

    prîzın haus

    Pronunciation

    /ˈprəzən ˈhous/ /ˈprɪzən ˈhaʊs/
Favorites