Toplantı okul müdürünün ofisinde gerçekleştirildi.
- The meeting was held at the principal's office.
Okul müdürü onun dürüstlüğü konusunda beni ikna etti.
- The principal assured me of her honesty.
Menopoz, yumurtalıkların başlıca fonksiyonlarının kalıcı olarak durmasıdır.
- The menopause is the permanent cessation of the ovaries' principal functions.
Örgüt, yaban hayatı korumasında başlıca rol oynar.
- The organization plays a principal role in wildlife conservation.
Jüpiter esas olarak hidrojen ve helyumdan oluşan bir gezegendir.
- Jupiter is a planet principally composed of hydrogen and helium.
Bütün hayvanlar, insanın dışında, yaşamın asıl işinin ondan zevk almak olduğunu biliyor.
- All animals, except man, know that the principal business of life is to enjoy it.
Bir büyük girişimin ana elemanı kendine güvendir.
- Self-confidence is the principal element of any great endeavor.
Menopoz, yumurtalıkların başlıca fonksiyonlarının kalıcı olarak durmasıdır.
- The menopause is the permanent cessation of the ovaries' principal functions.
Örgüt, yaban hayatı korumasında başlıca rol oynar.
- The organization plays a principal role in wildlife conservation.
Bay Jackson bizim şefimiz.
- Mr. Jackson is our principal.
NASA'nın Juno misyonunun temel hedefi Jüpiterin kökeni ve evrimini anlamaktır.
- The principal goal of NASA's Juno mission is to understand the origin and evolution of Jupiter.
Bu, senin planına karşı temel argümanlardan biridir.
- This is one of the principal arguments against your plan.
Bay Jackson bizim başkanımız.
- Mr. Jackson is our principal.
Okul müdürü mezun öğrencilerin her biri ile el sıkıştı.
- The principal shook hands with each of the graduating pupils.
Okul müdürü mezunların her birine diplomasını sundu.
- The principal presented each of the graduates with diploma.
Kathy worked as a principal engineer for a large company during the summer; her principal goal was to help build motherboards.
Hayatta neyin en önemli olduğu kişiden kişiye değişir.
- What is most important in life differs from person to person.
Terörizm, bir ülkenin bölünmesi ve ayrılıkçı bölgelerin oluşumu için en önemli faktördür.
- Terrorism is the most important factor for the division of a country and the creation of autonomous regions.
When an attorney represents a client, the client is the principal who permits the attorney, the client's agent, to act on the client's behalf.
My principal sells metal shims.
Now you're in trouble! You're going to see the principal for that.
A portion of your mortgage payment goes to reduce the principal, and the rest covers interest.
The principal cause of the failure was poor planning.
The proposed law is fine in principle, but I'm not sure it would cover every situation well.
... We have two anti-protons with two anti-neutrons to create anti-helium. So in principal, ...
... in your elbow, which is the principal ligament you use when ...