O gururlu ve kibirli.
- He's prideful and arrogant.
Çok gururlu olmamalısın.
- You shouldn't be so prideful.
Birçok anne-baba çocuklarıyla gurur duyuyor.
- Many parents take pride in their children.
O, lisesi ile gurur duyuyor.
- She takes pride in her high school.
Her ne kadar sıkça eş anlamlı olarak kullanılsalar da; kibir ve gurur farklı şeylerdir.
- Vanity and pride are different things, though the words are often used synonymously.
O gururlu ve kibirli.
- He's prideful and arrogant.
O işinden gurur duymaktadır.
- He takes pride in his work.
Beyaz Rusya'da yaşıyorum ve bu durumdan gurur duyuyorum.
- I live in Belarus and I take pride in this fact.
Birçok anne-baba çocuklarıyla gurur duyuyor.
- Many parents take pride in their children.
I pride myself on being a good judge of character, but pride goes before the fall and I'm not a good judge of my own character so I'm often wrong without knowing it.