prick, stab; perforate, make a hole; penetrate

listen to the pronunciation of prick, stab; perforate, make a hole; penetrate
English - Turkish

Definition of prick, stab; perforate, make a hole; penetrate in English Turkish dictionary

pierce
{f} delmek
pierce
{f} delip geçmek
pierce
oymak
pierce
sivriltmek
pierce
del

Tom sol kulağını deldirdi. - Tom got his left ear pierced.

Bence Mary kulaklarını deldirmek için çok genç. - I think Mary is too young to have her ears pierced.

pierce
içyüzüne vâkıf olmak
pierce
{f} işlemek
pierce
{f} içine işlemek, nüfuz etmek
pierce
{f} içinden geçmek
pierce
{f} delik açmak
pierce
sırrını anlamak
pierce
tesir etmek
pierce
{f} nüfuz etmek
English - English
{f} pierce
prick, stab; perforate, make a hole; penetrate
Favorites