İftira niteliğindeki sütun hâlâ önceden bahsedilen gazetenin internet sitesinde okunabilir.
- The libelous column can still be read on the website of the previously mentioned newspaper.
Önceden okulda Almanca öğrendim.
- Previously, I learned German in school.
Daha önce tanıştığımız için onu hemen tanıdım.
- I recognized him immediately since we had previously met.
1997 yılından beri küresel ısınma, daha önce tahmin edilenden iki kat daha hızlı daha meydana geldi.
- Global warming since 1997 has occurred more than twice as fast as previously estimated.
Üzgünüm, fakat önceden verilmiş sözüm var.
- I'm sorry, but I have a prior engagement.
Daha önceden herhangi bir deneyim gerekli değildir.
- No prior experience is necessary.
Önceki uyarılar yoktu.
- There were no prior warnings.
Önceki deneyim gerekli değildir.
- No prior experience is required.
Diğer gezegenlerin sömürgeleştirilmesini en öncelikli konularımızdan biri yapmalıyız.
- We must make colonization of other planets one of our top priorities.
Diğer gezegenlerin sömürgeleştirilmesi bizim en öncelikli konularımızdan biridir.
- Colonization of other planets is one of our top priorities.
Üzgünüm, fakat önceden verilmiş sözüm var.
- I'm sorry, but I have a prior engagement.
Ana baba, çocuklarına verilecek eğitim türünü seçmek hakkını öncelikle haizdirler.
- Parents have a prior right to choose the kind of education that shall be given to their children.
Tom'un eski suç kaydı yok.
- Tom has no prior criminal record.
The doctor had known three months prior.
... audience members and some previously generated questions ...
... a thousand more things than we could do previously. ...