prettiness, handsomeness

listen to the pronunciation of prettiness, handsomeness
English - Turkish

Definition of prettiness, handsomeness in English Turkish dictionary

beauty
{i} güzel kadın

Bayan Smith ünlü bir güzel kadındı. - Mrs. Smith was a famous beauty.

beauty
{i} güzel kız
beauty
{i} güzeller güzeli
beauty
çok iyi kişi
beauty
beauty spot yüzdeki ben
beauty
beauty parlor güzellik enstitüsü
beauty
{i} nadide parça
beauty
{i} güzel

Japonya manzara güzelliğiyle ünlüdür. - Japan is famous for her scenic beauty.

O araba gerçek bir güzelliktir. - That car is a real beauty.

beauty
{i} güzel şey
beauty
nefaset
beauty
{i} güzel yan
beauty
güzel manzaralı yer
beauty
güzel bir kimse
beauty
beauty sleep güzellik uykusu
beauty
güzel şey/kişi
beauty
çok iyi kişi/şey
beauty
{i} güzellik

Bir güzellik salonunda hoş ve mutlu bir zaman geçirmeye ne dersin? - How about spending an elegant and blissful time at a beauty salon?

Danny'n güzellik duygusu yoktur. - Danny has no sense of beauty.

beauty
çok iyi şey
English - English
{i} beauty
prettiness, handsomeness
Favorites