German - Turkish
Definition of pressen in German Turkish dictionary
- sıkmak, bastırmak; sıkıştırmak
- {'presın} sıkmak, bastırmak; sıkıştırmak; kalıba vurmak
- sıkmak
English - Turkish
Definition of pressen in English Turkish dictionary
- pressing
- sıkboğaz eden
- pressing
- (Mekanik) presle basma işlemi
- pressing
- ivedili
- pressing
- ütü
Bu pantolonların ütülenmeye ihtiyacı var.
-These trousers need pressing.
- pressing
- (Mekanik) presle şekillendirme
- pressing
- basarak
- pressing
- acil
Tartışacak acil bir şeyimiz var.
-We have something pressing to discuss.
Yapmak için daha acil başka bir şeyin var mı?
-Do you have something else more pressing to do?
- pressing
- acele
- pressing
- evgin
- pressing
- {i} sıkma
- pressing
- pressinglysıkıştırarak
- pressing
- {s} acil, ivedi, ivedili
- pressing
- (isim) presleme, sıkma, basma, sıkıştırma, zımbalama, plak
- pressing
- (sıfat) acil, acele, ivedi, sıkıştıran, baskılayıcı, ısrarlı
- pressing
- {i} presleme
Şu anda ilgilenecek birkaç presleme sorunumuz var.
-We have a few pressing issues to deal right now.
- pressing
- press baskı yap/bastır
- pressing
- {i} plak
- pressing
- ısrarlı/acil
Related Terms
German - English
Definition of pressen in German English dictionary
- blanking presses
- presses
- pressroom machines
- squeezers
- pressing
- to railroad something through something
- to force something/sb
- to press
- to clench
- to squeeze
- Drückfutter (zum Pressen von Hohlkörpern)
- former
- Drückfutter (zum Pressen von Hohlkörpern)
- mandrel
- blutende Hämorrhoiden mit Prolaps beim Pressen
- bleeding haemorrhoids that prolapse with straining
- einen Gesetzesentwurf durch das Parlament peitschen/pressen
- to railroad a bill through Parliament
- isostatisches Pressen
- isostatic pressing
- jdn. zum Militärdienst pressen (veraltet)
- to impress somebody
- jdn. zum Militärdienst pressen (veraltet)
- to compel somebody to serve in the army