Hepimiz ulusal mirasımızı korumak için özen göstermeliyiz.
- We must all take care to preserve our national heritage.
Bütün ülkelerin sınırları dahilinde her insan gurubuyla ilgili tarihi eserleri korumak ve bunları gelecek nesillere aktarmak için bir sorumluluğu vardır.
- All countries have a responsibility to preserve the ancestral relics of every people group within their borders, and to pass these on to the coming generations.
İyi geleneklerin korunması gerekir.
- Good traditions should be preserved.
Onlar binayı korudular.
- They have preserved the building.
Konserveler hava geçirmez bir conta ile kavanozda saklanmalıdır.
- Preserves must be stored in a jar with an airtight seal.
Uyku, yaşamı korumak için gereklidir.
- Sleep is essential for the preservation of life.
Yağmur ormanları korunmalı.
- Rainforests should be preserved.
Afgan demokrasinin bile nükleer bombalarla korunması gerekir.
- Afghan democracy needs to be preserved even with nuclear bombs.
Dünya barışını korumak, Birleşmiş Milletlerin temel amaçlarından biridir.
- Preserving world peace is one of the main purposes of the United Nations.
Barışı korumak için resmi bir kuruma ihtiyacımız yok.
- We don't need a formal institution for preserving peace.
Hayatını doğanın korunmasına adadı.
- He has dedicated his life to the preservation of nature.
Konserveler hava geçirmez bir conta ile kavanozda saklanmalıdır.
- Preserves must be stored in a jar with an airtight seal.
Orbiting Earth in the spaceship, I saw how beautiful our planet is. People, let us preserve and increase this beauty, not destroy it - Yuri Gagarin (the first man in space).
... however in recent years there has been a renewed willingness to preserve the ...
... and Social Security to preserve them, to get us the rising incomes we need. Median income ...