preservation from escape; close custody

listen to the pronunciation of preservation from escape; close custody
English - Turkish

Definition of preservation from escape; close custody in English Turkish dictionary

safety
emniyet

Kaza geçirme ihtimaline karşın biz her zaman bir emniyet kemeri takmak zorundaydık. - We always had to put on a safety belt in case we had an accident.

Tom tüfeğindeki emniyeti kapattı. - Tom clicked the safety off on his rifle.

safety
güven

Onlar güvenle yüzmeye çalıştı. - They tried to swim to safety.

Kendi güvenliğine daha fazla dikkat etmelisin. - You should pay more attention to your own safety.

safety
koruyucu

Tom gerçekten koruyucu gözlük takmalıdır. - Tom should really wear safety glasses.

Tom neden koruyucu gözlük takmıyor? - Why is Tom never wearing safety goggles?

safety
güvenlik

Kendi güvenliklerine önem vermediler. - They paid no attention to their safety.

Güvenlik başka her şeyden öncelikli sağlanmalıdır. - We must put safety before anything else.

safety
(Tıp) güvenlilik
safety
emniyetlemek
safety
(Avcılık) emniyet mandalı
safety
safety match kibrit
safety
emniyeti sağlayan
safety
korkusuzluk
safety
(Askeri) EMNİYET, EMNİYET DÜZENİ: Bir silah veya füzenin kazara ateşlenmesine engel olan kilit tertibatı veya yakıt kesme cihazı
safety
safety glass dağılmazsafety lamp madenci lambası
safety
safety belt emniyet kemeri
safety
(isim) emniyet, güvenlik, selamet
safety
safety catch kabza emniyet mandalı
safety
öz

Bana bir kez daha tüm güvenlik özelliklerini açıklayabilir misin? - Could you explain all the safety features to me once again?

safety
asayiş
English - English
safety
preservation from escape; close custody
Favorites