English - Turkish
Definition of present participle of track in English Turkish dictionary
- tracking
- arka arkaya gitme
- tracking
- (Otomotiv) iz
- tracking
- (Askeri) iz takipleme
- tracking
- kaydırma
- tracking
- peş peşe gitme
- tracking
- izleme
Aborijin olan Leyla, meşhur izleme becerilerini kullandı.
-Layla, an Aborigene, made use of her renowned tracking skills.
- tracking
- {f} izle
Aborijin olan Leyla, meşhur izleme becerilerini kullandı.
-Layla, an Aborigene, made use of her renowned tracking skills.
- tracking
- takip
Senin takip numaran 111222333'tür.
-Your tracking number is: 111222333.
Paket için bir takip numarası var mı?
-Is there a tracking number for the package?
- tracking
- İzleme, iz sürme
- tracking
- izleyerek
- tracking
- (Askeri) (DOD, NATO) TAKİP (A. B. D SAVUNMA BAKANLIĞI, NATO): Radar, optik ve diğer vasıtalar ile hedeflerin mevkilerinin tam ve sürekli olarak bulunması
- tracking
- (Askeri) (DOD) TRACKING KODU (A. B. D SAVUNMA BAKANLIĞI): Hava önlemede "benim değerlendirmeme göre, hedef belirtilen doğru yönde seyrediyor " anlamına gelen bir kod
Related Terms
English - English
Definition of present participle of track in English English dictionary
- tracking
present participle of track
Hyphenation
pres·ent par·ti·ci·ple of trackPronunciation
Resimler
History
Favorites